M. KEMAL ATİK

Tarih: 06.01.2013 00:00

Eğitim ve Öğretimde Gençliğin Sorunlar(2)

Facebook Twitter Linked-in

Sevgili Okuyucular, bundan önceki yazımda "Çağımızda Aile ve Gençlik Problemleri" konulu bir makale için ön çalışma olmak üzere Ortaöğretim rehber öğretmenler ile yaptığım bir anketin sonucunu siz değerli okuyucularımla paylaşmıştım. Bu yazımda ise bazı ortağraöğrenim öğrencileri ile yaptığım anket sonuçlarını siz değerli okuyucularımın ve anne-babaların dikkatlerine sunmak istiyorum.

Öğrencilerimiz sorularını şöyle dile getirmişlerdir:

1-Ailem tarafından daha küçük yaşımda çalışıp kendi kazancımı elde etmeye, kendi ayaklarım üstünde kalmaya ve kardeşlerime bakmaya zorlandım. Babam kendi kaderini bana yaşattı. Çocukluğumu yaşayamadım. Bunun özlemini duyuyor ve ezikliğini yaşıyorum.

2-Ailem beni ekonomik olarak çok sıkıyor. Benim paraya ihtiyacım olacağını düşünmüyorlar. Bu yaşta parayı ne yapacaksın, nereye harcayacaksın diyorlar.

3- Çoğumuz 11-12 yaşında sigaraya başladık ve hala içiyoruz.

4-Derslerde zorlanıyoruz, alışkanlık edinemediğimiz için derse çalışma hevesimiz yok. Heveslendirecek hocamız da yok. Birçoğu bizi okuduğumuz okullardan dolayı eleştiriyorlar. Erkek çocuklar şiddete maruz kalıyorlar.

5-Aileler her gencin normal olarak yaşayabileceği karşı cinsle ilişkisine hoş bakmıyorlar.

6-Büyüklerimiz hata yapabileceğimizi düşünmedikleri için bize olumsuz davranıyorlar.

7-Bizim kararlarımız ailelerimiz için önemli değil. Bizi fert olarak görmüyorlar. "Çocuktur anlamaz" anlayışı var.

8-Büyüklerin yanlış bir hareketi olsa bile büyük olduğu için doğru kabul ediliyor.

9-Bazı öğretmenlerimiz dersi ciddiye almıyorlar. Geçiştiriyorlar. Kendi egoları için bizi notla tehdit ediyorlar.

10-Biz kendimizi hala çocuk hissediyoruz.

11-Ailem ders çalışmam ve kılık kıyafetim konusunda bana baskı uyguluyor.

12- Sık sık müsafir geliyor. O nedenle de ders çalışamıyoruz. Evde ders çalışma ortamı bulamıyoruz.

13-Karşı cinsle sorunlarımız var, duygusal problemler yaşıyoruz.

14-Diğer kardeşlerim okuyup meslek sahibi oldular; ailem benim de üniversite okumam için aşırı baskı yapıyor.

15-Özellikle bazı meslek dersi öğretmenlerimiz sizde akıl yok mu bu okula gelinir mi diye rencide ediyorlar. Öğretmenler tarafından hakarete maruz kalıyoruz.

16-Bir yerden destek almadan ders çalışamıyoruz. Kafamıza takılan soruları sorduğumuzda bazı hocalarımızın olumsuz tepkileri nedeniyle soru sorma şevkimiz kırılıyor.

17-Bizi kimse anlamıyor. Büyüklerimiz bizi kabullenmiyor. Arkadaşlarımızla iletişim sorunumuz var.

18-Anne-babamıza derdimizi anlatamıyoruz. Anlatsak da ilgilenmiyorlar. Sin "çocuksunuz ne bilirsiniz" anlayışı var.

19-Benim bakıma ihtiyacım varken kardeşlerime bakmaya zorlanıyorum.

20-Derdimi sıkıntımı kendime bile anlatamıyorum. Benden kaçıyorum kendimi buluyorum, kendimden kaçıyorum beni buluyorum.

21-Hayata nereden başlayacağımı bilmiyorum. Başlasam da çok geç olduğunu düşünüyorum.

22-Tek amacım okulu bitirip hayata atılmak ve ondan intikamımı almak.

23-Sorunlarımı kimseyle paylaşamıyorum.

24-Benim tuttuğum futbol takımı babamın tuttuğu takıma galip geldiği için babam bir haftadır benimle konuşmuyor ve aynı sofraya oturmuyor.

25-Okuma alışkanlığım yok, kazandırmak için bana örnek olacak ne çevremde ne de okulumda örnek kimse yok.

 Sevgili okuyucularım, geleceğimizin teminatı olan öğrencilerimizden bazılarıyla yaptığımız anketlerde gördük ki, onlar hayata çok olumsuz bakıyorlar. Adeta "bir dokun bin ah işit". Gençlerimiz sevgisizlikten, ilgisizlikten yakınıyorlar.

Bu durum gösteriyor ki, gençlerimizin yetişmesi için hem anne-babalara hem okulda eğitim veren öğretmenlerimize hem de toplumumuza büyük görevler düşmektedir. Şuna inanıyoruz ki olgunluğa erişmek birden bire gerçekleşmez. İnsan da tıpkı meyve gibi aşamalı olarak olgunlaşır. Ağaçtaki meyvenin zamana, karanlığa, taze havaya, gün ışığına, yağmura gereksinimi vardır. Bu süreçte olgunlaşır, düşmeye hazırlanır. Aynen insan da aşamalı olarak büyür, olgunlaşır ve kemale erer.

Yaşamın bütün anlamlarını hem bilerek hem de yaşayarak toplumsal ahlak ve saygınlığın içinde gençlerimizin yetişmelerini diliyorum.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —