İMRAN KILIÇ

Tarih: 16.11.2012 00:00

Âşûrâ

Facebook Twitter Linked-in

Aşura günü, kameri (Hicri) takvime göre muharrem ayının onuncu gününü ifade eder. Bu günde tutulması tavsiye edilen oruca da "aşura orucu" denir. Tüm Sâmî dinlerde özel bir yere sahip olan "aşura günü" nün tarihi çok eskidir. Hatta Hz. Nuh"a kadar dayandırılmaktadır. Bu gün, yani aşura günü, tarih boyunca ve çeşitli milletlerce kutlana gelmiş olan bir gündür.

Peygamberimiz (S.A.V) Medine"ye geldiğinde Yahudilerin aşura gününde oruç tuttuklarını görünce, bu orucun ne için tutulduğunu sormuş.  Yahudiler de, bu günün büyük bir gün olduğunu, Allah"ın Hz. Musa ve İsrailoğullarını düşmanlarından  bu günde kurtardığını ve Musa (A.S)"ın bu sebeple bu günde oruç tuttuğunu, kendilerinin bu günde oruç tutmalarının da bundan kaynaklandığını söyleyince, Peygamberimiz: "Ben Musa"ya sizden daha yakınım" buyurmuş ve bu günlerde oruç tutulmasını emretmiştir. (İbn-i Mace, Siyam  41)

Aşura orucunu cahiliye döneminde Arapların tuttuğu ve Hz. Peygamber (S.A.V)"in de Ramazan orucunun farz kılınmasına kadar bu orucu tutmayı emrettiği rivayetleri de vardır. (Müslim, Siyam, 116). Daha sonra Ramazan orucu farz kılınınca aşura orucu tutulması tavsiye edilmiş ve bugün oruç tutmak sünnet olarak devam etmiştir. Ancak sadece o günde oruç tutulması doğru görülmemiş, mekruh sayılmış, bunun yanında bir önceki veya bir sonraki gününde oruçlu geçirilmesi mesnun görülmüştür. Yani sünnet olarak kabul edilmiştir.

Öte yandan, Hz. Hüseyin"in Kerbela"da şehit edilmesi muharrem"in onuncu gününe (Hicri:61/miladi 1-Ekim-680) rastladığı için, aşura günü İslam tarihinde acı bir olayı hatırlatan bir gün özelliğini de taşımaktadır. Bir kısım Müslümanlar arasında, muharrem ayında ve özellikle bu ayın onuncu gününden itibaren aşura adı verilen bir tatlı (çorba) pişirilerek dağıtılması geleneği, hayır işlemek ve gönül almak için güzel bir vesile olagelmiştir. Bu tür uygulamalarda-dinde bir dayanağı bulunmadığı sürece-bir matem veya kutlama niyeti ve şeklinin bulunmamasına dikkat edilmeli; İslamiyet"in daima teşvik ede geldiği hayır-hasenat işlemek için, dinde oruç tutulması tavsiye edilen böyle bir günün iyi vesile sayma niyetinin dışına çıkılmamalıdır.    


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —