Birkaç hafta önce vekiller kendi maaşlarını artırmak için bir yasa tasarısı hazırlamış, Cumhurbaşkanı da kamu vicdanını göz önüne alarak yasayı veto etmişti. Çünkü Vekil maaşları ile Asıl maaşları arasındaki uçurum daha da açılacaktı. Sanırım Meclis bu konuyu yeniden görüştü ve ilk taleplerinden biraz az olmak üzere yeniden Cumhurbaşkanına göndermeye karar verdiler.
Yani Vekil maaşları ile Asıl maaşları arasındaki giderek genişleyen uçurum bütün dehşetiyle ortada kaldı.
İsteğimiz, Vekil maaşlarındaki artıştan ziyade Asılların maaşlarındaki artıştır.
Şöyle ki:
Kamuda çalışan bir kişiye emekli olduktan sonra bağlanan maaş her yıl kar gibi erimektedir. Beş altı yıl sonra o emeklinin maaşı evini geçindiremeyecek kadar azalmaktadır. Bunu emekli olmayan bilemez, emekli olduktan sonra da mücadele gücünü kaybetmiştir. Emeklilerin bu çilesi çook uzun yıllardır devam etmektedir. Daha da devam edeceğe benzemektedir. Çünkü emeklilerin etkin bir örgütü bulunmamaktadır. Vekiller de bu konuyu şimdiye kadar umursamamıştır. Kendilerine gelince bir oturumda bu işi halleden Vekiller Asıl emeklilere gelince ağırdan almaktadırlar.
Hâlbuki durum gerçekten ciddidir.
Bakın, aynı kadrodan ve dereceden emekli olan iki kamu çalışanını kıyaslayalım. Mesela birincisi Kamunun A kuruluşundan düz mühendis olarak emekli olsun. Eline geçen para (mesela) 1800 TL?dir. Beş yıl sonra aynı kurumdan aynı pozisyonda başka bir mühendis emekli olduğunda (mesela) 2500 TL maaş bağlanacaktır. Bu sırada beş yıl önce emekli olanın maaşına hiç zam gelmedi mi diyeceksiniz. Geldi ama o kadar az bir zam geldi ki emeklinin maaşını 1800?den 2000?e çıkardı. Yani beş yıl önce emekli olanın maaşı kar gibi eridi. Hâlbuki aynı kurum ve kuruluştan emekli olan ve aynı pozisyonda olan kişiler her zaman için aynı maaşı almalıdırlar. Emekli maaşlarına bu hassasiyet dikkate alınarak zam yapılmalıdır. Bu hassasiyeti Erdoğan hükümetinde de göremedik. Memurdan, emekliden esirgediklerini köylüye kömür olarak, kimlere teşvik olarak dağıttılar.
Tayyip Erdoğan o kadar yükseklere çıktı ki aşağıdakileri göremez oldu.
Çok merak ederim, Vekilleri bu tür konuları kendilerine rapor ediyorlar mı diye. Ediyorlar ise neden ilgisiz kalıyorlar acaba? Günümüz emeklileri maalesef açlık sınırındadırlar. Sayın Başbakan bunu bilmiyor olabilir mi?
Lise öğrencisiyken yazın yaşlı turistlerin ülkemizi karış karış gezdiklerini görür ve içim içimi yerdi, bizim emeklilerimiz değil dış ülkeleri, kendi memleketimizi bile gezemiyorlar diye. O günden bu güne değişen bir şey yok.
Doğrusu Erdoğan Hükümetinden çok ümitliydim ama onlar da yorulmuşa benziyorlar.
Değişen ne?
Fazla bir değişiklik yok.
Eski hamam, eski tas?.
Çok önemli bir şey var, o da emeklilerin ciddi şekilde örgütlenmeleridir. Bu ciddi örgütlenme gelecek kuşaklar için bir ışık olacaktır. Bu günkü emekliler örgütlenip haklarını alıncaya kadar muhakkak ki beş on yıl geçecektir. Belki bu mücadeleyi verenler, daha sonraları alınacak haklardan yararlanamayacaklar ama torunları bile onların mücadelesiyle gururlanacaklar?
Yorum sizin?