Kahramanmaraş Dosyası 2
Gündem 19.09.2014 14:20:18 0

Kahramanmaraş Dosyası 2

Havaalanının yapıldığı zamanda görevde olan Sayın Vali kamu parasını yerinde harcayıp harcamadığının hesabını önce kendi nefsine sormalıdır. Bu kadar harcanan parayla helikopter pistinden biraz daha hallice bir havaalanını hangi rapora, hangi projeye dayanarak yaptırmışlardır.O dönemde  İl Genel Meclis Üyesi olan birisi, Kahramanmaraş'ta çimento satılmıyormuş gibi zamanın Sayın Valisinin hemşerilerinden, havaalanı inşası sırasında çimento satın alındığını, bu yüzden aralarında sorun yaşandığından söz etmişti. Aynı Sayın Vali ile benim de aramızda yaşanan bir olay vardır ki şahsım üzerinden bir kamu meselesi olması yönüyle o hareketin hesabı Allah'ın divanına kaldı.

Bu Maraş'ın kaderine hep şaşarım, yanlış anlaşılmasın, Allah'ın çizdiği kader için hâşâ söz söylemiyorum, kentin başına gelenler anlamında söylüyorum.

Şu anda tam kapasite ve verimde olmasa da THY uçakları seferlerini yapıyor. Özellikle iş adamları açısından ağır aksak bir performans olsa da bu bile önemli.

Uçak seferlerinin ilk başladığı zamanlarda, özel bir firma tarafından taşımalar yapılıyordu. Boş koltuk olursa bedelini de özveri ile Ticaret ve Sanayi Odası karşılıyordu. Böylesine bir fedakârlığı, ifade uygun düşerse baba oğluna yapmazdı. Firma bu iyiliği iyilik olarak kabul etmedi, bir süre sonra seferleri kaldıracağını açıkladı.

Birçok kanattan görüşmeler devam etti. Nihayet şirketin bir yetkilisi Valilikte bir toplantı yaptı. Toplantıya Vali Bey bizzat katıldılar. Yanılmıyorsam o gün başkana vekâlet ediyordum. Şirket yetkilisi, seferleri neden kaldırmak istediklerini anlatırken zarar ettiklerini söyledi. O gün, ne söylendi ise şirket yetkilisi ikna ve razı edilemedi. Bu işin sebebini de diğerleri gibi öğrenememiştik.

Şirket yetkilisine; "Doldurulmayan koltuklarınızın bedelini Ticaret Sanayi Odası ödüyor mu? dedim."Evet ödüyor" dedi. Şirket, Kahramanmaraş seferini kaldırıyor, fakat Malatya seferine devam ediyordu. Üstelik Malatya seferinde boş kalan koltukların parasını ödeyen de yoktu. İkinci soru olarak:"Ankara ve İstanbul'a Kahramanmaraş mı daha yakın Malatya mı daha yakın?" dedim. Kahramanmaraş'ın daha yakın olduğunu söyledi." Uçak, uzak mesafede mi, yakın mesafede mi daha çok yakıt harcar?" dediğimde hâliyle adam biraz paniklemişti."Peki, nasıl oluyor da Malatya seferinden zarar etmiyorsunuz da Kahramanmaraş seferlerinden zarar ediyorsunuz, üstelik Malatya boş koltuk bedelini ödemezken, Kahramanmaraş boş koltuk bedellerini öderken?" diye sordum. Adam, bu soruya cevap vermeyeceğini, seferlere de devam etmeyeceklerini, ifade ederek fazla bir şey söylemek istemediğini belirtmişti. Ve seferler kaldırıldı.

2008 yılı yazında Bahçeşehir Üniversitesinde ulaşımla ilgili bir seminere katılmıştım. Son günü, işadamı, turizmci Başaran Ulusoy da konuşmacı olarak seminere katılmıştı. Ulusoy konuşmasının bir bölümünde;"Belediye Başkanları, bu otogarları neden şehrin ta dış tarafına, uzaklara atarlar, bunu bir türlü anlayamam. Otogarın şehir merkezine yakın olmasının belediyelere ne gibi bir zararı var? Yolcular şehrinizi görseler, tanısalar, alıveriş etseler kötüsü mü olur?"dediğinde "Eyvah!"demiştim. Bazı olumsuzluklara rağmen çevreyolu üzerinde bulunan otogarın yeri satılmış, yenisi de yapılmaya başlanmıştı.

AVM yapılan otogarın yerinden önceki, anıt kavşağının hemen kuzey batısındaki otogar yerini düşünüyorum da Ulusoy'un yorumuna çok daha uygun olduğunu, burasının satılmış olması ile çok büyük hata yapıldığını şimdi daha iyi anlıyorum.

Belediye mülkiyetindeki bazı arsaları kent hizmeti için zamanında satmayıp acil hizmetleri geciktirmek nasıl hata ise bazılarını satmak da ondan belki de daha fazla hatadır. Yöneticiler yaptıkları işleri her yönü ile değerlendirmek durumundadırlar, yoksa hata yapma riskleri artar. Kim ne düşünürse düşünsün, doğru her yerde ve her zaman doğrudur. Peygamber Efendimiz, bir gayr-i menkulün satılması durumunda, o satıştan elde edilen bedeli misli ile değerlendirmeyenlerin elde ettikleri gelirden bereket göremeyeceklerini ifade etmişlerdir.

Söz konusu daha eski otogar arsası tam da komşu illerin yol güzergâhı kavşağında bulunuyordu yani çok iyi bir konumda idi. Giriş çıkışı daha rahat ve rantabl idi. Daha sonraki otogarın yerini "iyi paraya sattık" diye sevinenler yeni otogarı, çevre illerin yol güzergahı açısından bulmaca gibi bir yere yaptılar. Kayseri istikametinden Güney Çevre Yoluna bağlanmak için başlatılan yeni yol açma çalışmalarıyla alınan paranın bir kısmını da oraya harcamış oldular. Zaten rantabl olmayan bu çalışmadan zamanın belediye yönetimi de hoşnut olmamış olacak ki bugün itibarıyla çalışma sonuçlanmamış durumdadır.

Şehirlerarası sefer yapan ve ilimiz sınırlarından geçen araçlar, çevreyolu üzerinde bulunmayan bu günkü otogara girip neden zaman harcasınlar ki! İnecek yolcularını çevreyolu üzerinde indirip, yolcusunu da aynı şekilde alan firmalar, eski usul yollarına devam etmektedirler. Kaç defa, "Yolda bineceğim" diyene şahit oldum, yani yolcu da böyle istemektedir. Bu durumda değişen bir şeyler olmuştur da gelişen ne olmuştur?

Yapılan herhangi bir değişim bir gelişmeyi de beraberinde getirebiliyorsa değişimdir, bir kıymeti var demektir. Böyle bir avantajı yoksa o çalışma zaman ve para israfından başka bir şey olmadığı gibi zorluktan başka bir şey de getirmeyecektir. Bu durumda böyle bir çalışmanın gerekliliğine kim inanacaktır?

"Bunlar olurken peki, sen ne yaptın?" diye soracaklar elbette olacaktır, olmalıdır da!

O zamanlar Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü bana bağlı olmasına rağmen bir kısım çalışmaların bizim dışımızda planlandığını, bana sorulmasını bırakalım, o konularda bana veya müdürlüğe bilgi bile verilmediğini dolayısıyla yaşadığım sıkıntıları bir Allah bir de ben bilirim. Kahramanmaraş belediyesi tarihinde ve özellikle sosyal belediyecilik alanında yaptığımız, çok da başarılı olduğumuz çalışmaların büyük bir çoğunluğunun gerçekleştirilmesinde çok ciddi zorluklar yaşadığımı ve bu zor şartlarda iş ürettiğimizi de bu vesileyle belirtmiş olayım. Bu başarımız 2008 yılı Genel Teftişi sırasında Teftiş Raporuna;"Sosyal Belediyecilikte Üstün başarı sağlanmıştır" diye yazılmış ve kayıtlara da geçmiştir.

Ben şöyle veya böyle, bürokrasinin içinden gelmiş birisiyim. Demem odur ki; birden bire başkan yardımcılığı görevine gelmedim, dolayısıyla bazı şeyleri belli etmediysem de tavırları iyi okumuşumdur. Başarılı kişiyi başta bürokraside çalışanlar olmak üzere çoğu yöneticiler çeşitli sebeplerle istemezler. 2008 yılı teftişinde belediyeyi teftiş eden müfettiş sorumluluğu olan bir görevliye benim hakkımda; "Siyasi bir yerde üst yöneticiler, başarılı bir siyasetçiyi kolayına barındırmazlar ama bu adam nasıl bugüne kadar bu görevde kalabilmiş?" dediğini, ben belediyeden ayrıldıktan sonra o arkadaş bazı arkadaşlara söylemiş.

Nice yöneticiler vardır ki kendi düşüncenizde olsalar da hırs ve nefis çoğu zaman onları aykırılığa sevk eder. Böylesine kuşatılmış bir ortamda bu görevi elhamdülillah yüz akı ile yürüttüm. Her şeye rağmen bugüne kadar belediye tarihinde olmadığı kadar hizmetleri ilimize kazandırmış olmaktan oldukça mutlu olduğumu, nefsime pay çıkarmak için asla değil, ilkelerim adına ifade etmek isterim. Bu çalışmaları bana nasip ettiği için halen Rabbime sıkça şükrediyorum.

1980 İhtilalı'ndan sonra çevre yolu üzerinde bir çalışma yapıldı. Ancak çevre yolu bu dönemden sonra her belediye başkanın önünde büyük bir sorun olarak devamlı durdu. Söz konusu yol, her ne hikmetse, Askerî Kışla'dan geçecek şekilde planlanmıştı. Bu imkânsızdı. Bu yüzden de sorun uzun yıllar çözülemedi. Zira ziyaretim sırasında Tugay Komutanı; "Asker yer vermez, bu daha görülmüş değil" anlamında bir söz söylemişti.

Ancak trafiği rahatlatmak için bu yolun açılması da zorunlu idi. Hele Devlet Hastane'sinin bu güzergâhta olması işin önemini daha da artırıyordu. Allah korusun deprem ve benzeri bir afet olsa hastaneye ulaşmak çok büyük bir sorun olurdu. Normalde bile sorun yaşanıyordu. Bu durum beni meşgul ediyordu.

Pınarbaşı mevkiinde zaman zaman inceleme yaptım. Sütçüimam Mahallesinden geçerek aradaki dereyi doldurmak ya da köprü atmak suretiyle doğrudan Pınarbaşı Camii istikametinde, oradan da Devlet Hastanesine ulaşmak, oradan da hastanenin kuzeyinde bulunan çamlık ormanının güneyinden geçen çevre yoluna bağlanabilecek şeklinde bir tespit yaptım.

Arada kalan bir apartman ve birkaç evi kamulaştırmak, yolun ortasında bulunan ve mimari bir özelliği olmayan Pınarbaşı Camiini de bulunduğu yerin çevresinde uygun bir yere yeniden yaptırmak suretiyle bu işi çözebiliyorduk.

Bu görüş ve önerimi  Başkan Bey'e ilettim.

 


Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

30.7° / 18.3°

Cüce ,” Kahramanmaraş’ın ve ilçemizin artık kaybedecek bir dakikası bile yok.”

Görgel: “Ziyaretler Salı ve Cumartesi Günleri Randevusuz Yapılacak"

Arıkan, “Kahramanmaraş’ın en büyük sorunu barınma”

Kahramanmaraş’ta Tefecilik Operasyonu

BBP Onikişubat Belediye Meclis Üyesi Birinci Sıra adayı Akif Arslan oldu

Kahramanmaraş’ta Bilişim Sistemleri Dolandırıcılığı Operasyonu

Kahramanmaraş, İstanbul’da Yoğun İlgi Gördü

Ebrar Sitesi davasında şok karar !

Başkan Okay, Birlik ve Beraberlik içerisinde Dulkadiroğlu’nu yeniden ayağa kaldıracağız

Büyükşehir, Kapıçam Mezarlığı İçin Ücretsiz Seferleri Duyurdu

Vali Ünlüer ve Başkan Güngör , Küçük Sanayi Sitesi Esnafıyla bir araya geldi

Ebrar Sitesini Yapanlardan İlginç Savunma

Cumhur İttifakı'nın Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Fırat Görgel oldu

Bakan Yerlikaya, TOKİ Konutları’nda İncelemelerde Bulundu

KMTSO Başkanı Buluntu, Gazetecilerle Bir Araya Geldi

Kahramanmaraş’ta Uyuşturucu madde ticareti yapan 4 kişi yakalandı

Kahramanmaraş'ta operasyonlarda 150 kişi yakalandı, 47'si tutuklandı

Başkan Güngör, “İnşasına Başlanan Kentsel Tasarım Projeleri 1 Yılda Tamamlanacak”

Kahramanmaraş’ta Sosyal medya üzerinden TV satın almak isterken dolandırıldı

Kahramanmaraş’ta uyuşturucu ticaretinden hapis cezası bulunan şahıs yakalandı